Uydurulan Tarihlerin Sosyolojisi

By | 17 Eylül 2025

Tarih, Batı dillerinde Storia, kelimesinin değişik telafuzları ile adlandırılmıştır. Tarih, kavram olarak olayların zaman sırasına göre kayd edilmesi manasına gelir. Storia ise, geçmişte gerçekleştiği veya gerçekleştiğine inanılan olayların olgulaştırılarak hikayeleştirilmesi, abartılması ve yeniden gösterime konması demektir. Günümüzde, hem islam dünyasında hem de batıda kendisine tarih denilen malumatın tümü, historiya’ya göre öyküleştirilmiş, canlandırılmış, imajlara dönüştürülmüş metinlerdir. Bu durum gerçekçilik ile idealizmi veya pozitivizmi yeniden karşı karşıya getirmektedir. Herkes bilime inandığını, belgelere dayanarak konuştuğunu, tarihi verileri kullandığını varsaymaktadır. Gerçekte ise idealize edilmiş, süslenmiş, renklendirilmiş veya bir sanat eserine dönüştürülmüş metinlerden atıf yapıyorlar. Böylece gerçekçilikten sapmanın boyutları bile saptanamaz duruma gelmektedir. Klasik modern tarih kurguları, İslam toplumlarında kimi zaman dini metinlerin anlamlarının çarpıtılması, kimi zaman ise mitolojik öğelerin yeniden canlandırılması ile etkili oldular. Ve günümüzde konu o kadar çığırından çıktı ki, uydurulan yeni her ideoloji, fikir ve düşünce için gerçek olduğu var sayılan bir tarih uydurulabiliyor. Öyle bir yerdeyiz ki, kökleri belirsiz bir mazinin uzantısı olma her şekilde kanıtlanabiliyor, gelecek sanki avuçlarımızın içindeymiş gibi konuşulabiliyor. Bu makale yanılsama sürecinin nasıl işlediğini anlatıyor

Paylaş: